- - - - türündeki yazıların makale, deneme ve fıkra gibi diğer türlerden ayrılan yönü konunun işlenişinde, anlatımındadır. Bu türdeki bir yazıyı okurken bir anda yazar tarafından kuşatıldığımızı, yazarın çekim gücünün etkisine girdiğimizi hissederiz. Sanki yazar ete kemiğe bürünür, karşımıza geçer, bizimle konuşur, bize sorular sorar. Azıcık dikkatimiz dağılsa ses tonunu yükseltir, kaşlarını çatar, suratını ekşitir. Okuyucunun ağzından sorular sorar, bu soruları yine kendisi cevaplar. Okuyucuya “Sizce de öyle değil mi?”, “Siz de böyle düşünmez misiniz?” gibi sorular sorarak okuyuculardan onay bekler. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Sohbet B) Röportaj C) Mülakat D) Günlük E) Anı
1898’de İstanbul’da doğan - - - -, Cumhuriyet Dönemi yazarlarındandır. 1921’de Nişantaşı Lisesinde başlayan öğretmenlik hayatı 1945’e kadar sürdürmüştür. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Mütercimliğinde çalışmıştır. Edebiyat dünyasına Dergâh dergisinde yayımladığı yazılarıyla adım atmıştır. Türkçenin özleşmesine öncülük etmiştir. - - - - adlı eserinde 1941-1953 arasında gazetelerde yazdığı sohbet türündeki yazılarını toplamıştır. Eleştiri, deneme ve çevirileri de bulunan yazar, eserlerini Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Günce, Okuruma Mektuplar, Söz Arasında gibi eserlerinde toplamıştır. Bu parçada boş bırakılan yere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir? A) Ahmet Rasim - Falaka B) Nurullah Ataç - Söyleşiler C) Şevket Rado - Eşref Saati D) Ahmet Haşim - Bize Göre E) Peyami Safa - Söyleşiler
Hayatı iyi karşılamanın sırrını bulabilmek için her şeyden önce gülümsemeyi öğrenmeli. Şu kıssayı siz de duymuşsunuzdur: Her hadiseyi güler yüzle karşılayan bir adama, “Eh… Hayatta başarılı olduğun için sen tabii daima gülersin. Ama biz öyle miyiz ya?” demişler. Adam, bir kere daha gülmüş, “Yanılıyorsunuz hem de çok yanılıyorsunuz. Ben hayatta başarılı olduğum için gülmüyorum. Tam tersine! Güldüğüm için hayatta başarılı oluyorum.” demiş. Bu söz boşuna söylenmiş bir söz değildir. İçinde bilinmesi gereken bir gerçek saklı. Bu parçada dile getirilenler aşağıdakilerin hangisiyle doğrudan ilişkilidir? A) Din B) Tarih C) Mitoloji D) Sosyal hayat E) Millî değerler
Aşağıdakilerin hangisinde güncel bir konudan söz edilemez? A) Hani bu sene kargalara harp ilan edilmişti! Ya bu tepemizde sürü sürü uçuşan kara kuşlar ne? Her sabah gözlerimi, gökyüzünden gelen paslı sesler gıcırtısıyla açıyorum. B) Son senelerin ağlanacak sahte mimarisi yüzünden değil midir ki ruhumuzun estetik kabiliyetine delil aramak için geçmiş sanatkârların eserlerine başvurmaktan başka çare bulamıyoruz. C) Dün bahar bayramı idi, yani bayramların en doğalı. Papatya, gelincik ve bülbül âlemi içinde, hayattan bir günün acılarını unutmak için bütün bir şehir halkının şen bir kafile hâlinde döküldükleri yeşil istikametleri takip ederek Kâğıthane’ye indim. D) Mart başlayalı, kırkını geçmiş nice tanıdığım hastalandı. Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış. Baharın hastalıkları saymakla tükenmez ki… E) Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin. Kronik vicdan azabı, tüm ahlakçıların hemfikir olduğu gibi, hiç de istenmeyen bir duygudur.
Bu bayram, dilimizin bir kelime kaybettiðine iyiden iyiye inandým. “Tandýr” gibi “kaðný” gibi artýk hayatta, yeri kalmamýþ, þöyle böyle bir kelime deðil; zarif, ince, medeni bir kelime. Kapýyý çalan postacýnýn pos býyýklarý arasýnda onu aradým. Yok!.. Bahþiþini alan bekçinin kavlak dudaklarýndan onu bekledim. Yok!.. Bakkalýn çýraðýndan, sebzecinin yamaðýndan, kasabýn oðlundan onu iþitmek istedim. Yok!.. Ýpek mendilini alan oðlan, eþarbýný kývýran kýz, iki buçukluðu cebine indiren manav, yani kýsaca kapýmýzý kim çaldýysa, hediyesini kim aldýysa bana o beklediðim kelimeyi vermeden gitti! Ýki yüz kuruþ yazan taksinin þoförüne iki yüz elli kuruþ veriyorsunuz. Taþ gibi bir sükût! Kitabýndan sevgiyle bahsettiðiniz genç adamla karþýlaþýyorsunuz. Hakarete benzer hissiz bir selam! Bu parçanýn anlatýmýyla ilgili aþaðýdakilerden hangisi söylenemez? A) Niteleyici sözcükler kullanýlmýþtýr. B) Sayýp dökmelere yer verilmiþtir. C) Somutlamadan yararlanýlmýþtýr. D) Samimi bir üslup kullanýlmýþtýr. E) Nesnel anlatýma aðýrlýk verilmiþtir.
Aşağıdaki parçalardan hangisi bir fıkra yazısından alınmıştır? A) Hoş görür olmak ne demektir? Hoş görür olmak, düşüncelere, “Boş ver!” diye aldırış etmemek değildir. Böyle bir ilgisizlik insana yakışmaz. Hoş görür olmak, bize seslenen kimsenin söylediklerini birtakım ön yargılara dayanarak tartışmadan geri çevirmek değil, söylenenleri dikkatle dinleyip tarafsız bir görüşle inceledikten sonra yargıya varmaktır. B) Dergi okurları var, onların yanında dergi yazarları da var. Birtakım kimseler, “Edebiyatçı kalmadı! Edebiyatçı yetişmiyor!” diye dövünüyorlar ya, aldırmayın siz onların dediklerine. Görmüyorlar, görseler de gördüklerini gizliyorlar. Hem bilirsiniz, çağımızda yetişenleri beğenmemek, geçmişi özlemle anmak insana daha bir kibarlık verir. Ucuz bir kibarlık. C) Türk çocukları ve gençleri için okunması gerekli kitapların bir listesini çıkarmak üzere son aylarda MEB’in, bir araştırma yaptığını duyduk. Böyle bir listenin ilk ve ortaöğretim öğrencileri dikkate alınarak hazırlanacağını tahmin ediyorum. Güzel ve yerinde bir teşebbüs. Bu çalışmanın kapsamı genişletilmeli, yükseköğretimdeki gençler hatta eğitim çağı dışındakilerin okuması için de gerekli eserlerin bir listesi üzerinde çalışmalar yapılmalıdır. D) “Ben yaradılışımdan güzel değilim.” deyip de boynunu bükmek olur mu? Medeniyet dediğiniz, bir bakıma, tabiatla savaşmak, tabiatı olduğu gibi bırakmayıp düzeltmek, insanoğlunun istediği hâle getirmek değil midir? Öyle olunca insanlar arasındaki çirkinlikleri de: ‘Ne yapalım? Öyle doğmuş onlar!’ deyip çirkin bırakamayız. E) Hikâye hikâyeyi açarmış, bir tane daha geldi aklıma. Yahya Kemal Bey anlatır: “Bilmem kim gençliğinde Fransa’ya tahsile gitmiş, altı ay sonra da babasına Fransızca bir mektup yazıp ‘Ben burada hep Fransızca konuşuyorum, onun için Türkçeyi unuttum.’ demiş. Babası da ‘Oğlum, benim sana otuz yılda öğrettiğim Türkçeyi sen böyle altı ayda unutursan altı ayda öğrendiğin Fransızcayı kim bilir ne çabuk unutursun.’ diyerek karşılık vermiş.”
Aşağıdakilerden hangisi sohbet türünde bir yazıya örnektir? A) “İşte Benim Zeki Müren Sergi Kataloğu”, sanatçının kendi koleksiyonunda bulunan fotoğrafları, kostümleri, plakları, şiirleri ve arşiv görüntülerinden oluşuyor. Bazıları hiç bilinmeyen binlerce fotoğraf arasından seçilen çok özel kareler, sanatçının çocukluğuna da gündelik hayatına da ışık tutuyor. B) Bir kimse ile samimi olmak; ona içimizi açmak, onun da bize içini açmasını beklemek demektir. Ya ben sizin içinizdekileri öğrenmek, size de benim içimdekileri söylemek istemiyorsam? Benden size içimi dökmemi beklemeyin, onu kendime, bir de yıllardır tanıyıp huyunu suyunu iyice öğrendiğim kimselere saklarım. Siz dostluğu öyle çarçabuk kurulur bir şey mi sanıyorsunuz? C) Şair arkadaşım Ömer Erdem’in, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın 100. yaşını, 100 şairle Dağlarca’ya giderek kutlamak gibi bir rüyası vardı. 100’e 6 kala Dağlarca sonsuzluğa göçtü. Çocukluğumda belki de 50’li, 60’lı yaşlardaki herkesin çocukluğunda, tanıdığı ilk şairlerden biriydi Dağlarca. D) Beethoven çileli sanatkârlardan biriydi. Çok küçük yaşta babasının baskısı altında müziğe başlamış, zorla çalıştırılmak yüzünden müzikten nefret eder hâle gelmiş, gene de iradesiyle bunu yenerek küçük yaşlarda büyük başarılar elde etmişti. E) Ziya Gökalp’ın söylediği gibi, bir millet, ruhunu kaybettiği zaman bağımsızlığını da kaybeder. Türkiye’yi ayakta tutan, halkın sımsıkı bağlı bulunduğu tarihî ve millî kıymetlerdir. Her zaman yabancı tesirlere kendilerini fazla kaptıran aydınlara doğru yolu gösteren de odur.
11.Sınıf Edebiyat test çöz deneme çıkmış sorular EBA MEB LGS AÖF AÖL testleri çöz kolay zor sorular
11.Sınıf Edebiyat dersi11.Sınıf Edebiyat test çöz 1. ünite 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. dönem sınıflar aşağıdakilerden hangisi online ücretsiz sayfa yazılı yeni müfredat deneme sınavı kazanım kavrama yaprak testleri soruları ve cevapları LGS ALES YKS LYS KPSS pdf konu anlatımlı çözümlü sorular. 11.Sınıf Edebiyat test soruları kolay sorular 2020 2021 2022 2023 yılı MEB EBA testleri test kitabı bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. dedemköy, kanalın yakınındadır. yalnız, sular beyşehir gölü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyuramaz. yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler kurak senelerde buruşur; kanalın sarı sularına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendini gösterir. bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
nizamettin bolayır üsküdar iskelesine yürüdü bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. dedemköy, kanalın yakınındadır. yalnız, sular beyşehir gölü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyuramaz. yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler kurak senelerde buruşur; kanalın sarı sularına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendini gösterir. bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
nizamettin bolayır üsküdar iskelesine yürüdü
11.Sınıf Edebiyat dersi test çözme11.Sınıf Edebiyat test çöz 1. ünite 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. dönem sınıflar aşağıdakilerden hangisi online ücretsiz sayfa yazılı yeni müfredat deneme sınavı kazanım kavrama yaprak testleri soruları ve cevapları LGS ALES YKS LYS KPSS pdf konu anlatımlı çözümlü sorular. 11.Sınıf Edebiyat test soruları kolay sorular 2020 2021 2022 2023 yılı MEB EBA testleri test kitabı bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. dedemköy, kanalın yakınındadır. yalnız, sular beyşehir gölü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyuramaz. yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler kurak senelerde buruşur; kanalın sarı sularına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendini gösterir. bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
nizamettin bolayır üsküdar iskelesine yürüdü bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. dedemköy, kanalın yakınındadır. yalnız, sular beyşehir gölü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyuramaz. yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler kurak senelerde buruşur; kanalın sarı sularına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendini gösterir. bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
nizamettin bolayır üsküdar iskelesine yürüdü
11.Sınıf Edebiyat testi çöz11.Sınıf Edebiyat test çöz 1. ünite 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. dönem sınıflar aşağıdakilerden hangisi online ücretsiz sayfa yazılı yeni müfredat deneme sınavı kazanım kavrama yaprak testleri soruları ve cevapları LGS ALES YKS LYS KPSS pdf konu anlatımlı çözümlü sorular. 11.Sınıf Edebiyat test soruları kolay sorular 2020 2021 2022 2023 yılı MEB EBA testleri test kitabı bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. dedemköy, kanalın yakınındadır. yalnız, sular beyşehir gölü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyuramaz. yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler kurak senelerde buruşur; kanalın sarı sularına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendini gösterir. bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
nizamettin bolayır üsküdar iskelesine yürüdü bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. dedemköy, kanalın yakınındadır. yalnız, sular beyşehir gölü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyuramaz. yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler kurak senelerde buruşur; kanalın sarı sularına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendini gösterir. bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
nizamettin bolayır üsküdar iskelesine yürüdü
11.Sınıf Edebiyat testi çöz11.Sınıf Edebiyat test çöz 1. ünite 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. dönem sınıflar aşağıdakilerden hangisi online ücretsiz sayfa yazılı yeni müfredat deneme sınavı kazanım kavrama yaprak testleri soruları ve cevapları LGS ALES YKS LYS KPSS pdf konu anlatımlı çözümlü sorular. 11.Sınıf Edebiyat test soruları kolay sorular 2020 2021 2022 2023 yılı MEB EBA testleri test kitabı bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. dedemköy, kanalın yakınındadır. yalnız, sular beyşehir gölü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyuramaz. yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler kurak senelerde buruşur; kanalın sarı sularına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendini gösterir. bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
nizamettin bolayır üsküdar iskelesine yürüdü bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. dedemköy, kanalın yakınındadır. yalnız, sular beyşehir gölü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyuramaz. yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler kurak senelerde buruşur; kanalın sarı sularına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendini gösterir. bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
nizamettin bolayır üsküdar iskelesine yürüdü